Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi
Gelişen ve değişen dünyada psikolojik hizmetlerle bireylerin ve çocukların yaşadığı problemlerin sadece çözümü değil aynı zamanda başa çıkma becerilerinin de geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Çocuk ve ergenlerle bilişsel davranışçı terapi çalışırken öncelikle düşüncelerini, inançlarını araştırıp fark etmeleri, bunların problem yaşamalarına neden olan düşüncelerin düzenlenmesi, işlevsel hale getirilmesi amaçlanmaktadır. Sonrasında birey terapi süreci bittiğinde de kendi kendinin terapisti olması ve yaşamı boyunca başa çıkma becerilerini kullanmasına teşvik edilmektedir. Bilişsel davranışçı modele göre düşünceler duyguları, duygular da davranışları belirlemektedir. Uyumsuz davranışların ortaya çıkmasında ve ruhsal bozuklukların oluşmasında dış dünyada yaşanan olayların nasıl algılandığı ve yorumlandığı büyük önem taşımaktadır. Çocukluk çağındaki erken dönem deneyimler ile birlikte bireylerde bazı düşünce, varsayım ve inanç sistemlerinin oluşmasına neden olan şemalar olmaktadır. Bu şemalar kendilerine ve dünyalarına yönelik değerlendirmeler oluşturmakta, bu da davranışlarını ve algılarını biçimlendirmektedir. Bu noktadan hareketle çocukluk döneminde oluşan şemalar katı, sabit ve sosyal uyumdan uzak olduklarında kişilerin işlevselliğini de bozmaktadır. Bu yüzden çocuklarla bilişsel davranışçı terapi çalışmak, şemalarının önemli bir değişime uğrayarak kalıcılık ve süreklilik göstermesini önlemekte, ileriki yaşamlarında uyuma ve işlevselliğe dönük verimli bir hayat geçirmelerini sağlamaktadır. Bilişsel davranışçı terapi yaklaşımıyla çocuklarla çalışırken ilk aşama; güven ortamını ve iş birliğini sağlamaktır. Terapistin kendini tanıtması, kime nasıl yardım ettiğini anlatması son derece önemlidir. Genellikle çocuklar terapiye gelirken kendi isteklerinden çok öğretmen ya da aile gibi bir başkasının yönlendirmesiyle gelmektedir. Bu durumda çocuğun terapiste düşmanca tutum sergilemesini önlemek amacıyla terapistin rolünü anlatması, açık ve anlaşılır bir dil kullanması iş birliği sürecinde olumlu bir tutum olacaktır (Türkçapar, Sungur ve Akdemir, 1995). İkinci aşamada; çocukla çalışırken bilişsel davranışçı terapinin işlevselliği açısından tedaviden önce problemi doğru değerlendirmek en önemli müdahale yöntemidir. Davranış problemleriyle gelen çocuğun sorunlarının altında yatan nedenleri değerlendirirken detaylı bilgi toplamak kritik önem taşımaktadır. Üçüncü aşamada; danışanın kendi duygularını belirlemesi, otomatik düşüncelerini fark etmesi olumsuz bir düşünceyi belirlerken, tedavinin etkisini değerlendirirken ve düşüncenin güvenirliliğini sorgularken son derece önemli olmaktadır. Dördüncü aşamada; danışana tedavi modelini sunmak, durum duygu düşünce ilişkisini kavratmak, bilişsel yeniden yapılandırma teknikleriyle otomatik düşünceleri değiştirme amaçlanmaktadır. Bu aşamada çizgi romanlar, öyküler, benzetmelerle somutlaştırılarak terapinin modeli anlatılmaktadır. Beşinci aşama ise; çocuk veya ergenin baş etme becerilerini güçlendirmek, terapi süreci bittiğinde de kendi kendinin terapisti olmasını sağlayabilmesi içermektedir.
Çocuk Merkezli Oyun Terapisi
Çocuk Merkezli Oyun Terapisinde çocuğu değiştirmek ve kontrol etmek gibi bir amaç yoktur. Bu yaklaşımda amaç çocuğun kendi davranışlarının farkına varmasını sağlamak ve kendini yönetmesine izin vermektir. Terapist terapideki değişim için çocuğa ve onun kaynaklarına güvenir. Terapistle danışan arasında kurulan bu ilişki, çocuk tarafından büyümek ve gelişmek için kullanılır. Bu nedenle terapide asıl olan ilişkidir.
Terapist çocukla gerçekten ilgilenir ve onunla sıcak bir ilişki kurar.
• Terapist çocuğu koşulsuz olarak kabul eder.
• Terapist ilişkide güven ve müsamaha hissettirir. Böylece çocuk kendini tamamen ifade etme özgürlüğüne kavuşmuş olur.
• Terapist çocuğun duygularına karşı oldukça duyarlıdır ve çocuğun duygularını nazikçe geri ona yansıtır böylece çocuk kendinin farkına varır.
• Terapist, çocukta sorumlu hareket etme kapasitesinin olduğuna derinden inanır. Çocuğun kişisel problemleri çözmede yeterli olduğunu bilir ve buna müsaade eder.
• Terapist çocuğun iç yönlendirmesine güvenir, ilişkinin her alanını yönetmesine izin verir.
• Terapist, terapötik sürecin doğal ilerleyişini kabul eder ve terapi sürecini hızlandırmaya çalışmaz.
• Terapist, çocuğun kişiliğine ve ilişkilerine yardımcı olacak terapötik sınırlar koyar. Çocuk Merkezli Oyun Terapisi çocuğun problemleri yerine ilişkiye odaklanmayı tercih eder. Bu ilişkinin çocuğun iyileştirme gücünü harekete geçireceğine inanır. Çocuk iyileşmeyi özenle hazırlanmış oyun terapi odasındaki oyuncaklar yolu ile gerçekleştirir. Çocuğun hangi oyuncağı seçip, hangi oyunu oynayacağı tamamen çocukça belirlenir. Çocuğun içinden gelen oyun yönlendirmesinin, terapistin dışarıdan sunacağı yönlendirmeden daha faydalı olacağına inanılır. Çocuk Merkezli Oyun Terapisinde problem yerine çocuk, geçmiş yerine şu an, düşünce ve hareketler yerine duygular, açıklama yerine anlayış, düzeltme yerine kabullenme önemlidir. Terapistin komut vermesi yerine çocuğun terapötik süreci yönetmesi esastır. Değişim için ana güç terapistin bilgisi değil, çocuğun içsel kaynakları ve bilgeliğidir. Çocuk Merkezli Oyun Terapisi genel olarak 2-10 yaş arasındaki çocuklarda kullanılır.
Kum Terapisi
Kum oyunu terapisi hem tanı hem de tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Tanı amaçlı kullanımında, bu teknik, tedavi sürecinin başında danışmana danışanın problemiyle ilgili daha iyi bilgi alması ve tedavi sürecini şekillendirmesi amaçlı kullanılmaktadır. Tedavi edici olarak kullanıldığında ise kum oyunu terapisi danışanın problemi çözmesine yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Kum oyunu terapisini uygularken, danışanın en önemli rolü oyun, yaratıcılık ve sözsüz iletişim için stressiz, rahat ve danışanın kişisel gelişimine olanak veren terapötik bir atmosfer yaratmaktır.
Masal Terapisi
Masal yoluyla danışanın bilişsel şemaları ortaya çıkarılır ve işlevsel olmayan düşünceler belirlenir. İşlevsel olan düşünceler yeniden yapılandırılarak, kitaptaki kahramanların model alınması yoluyla işlevsel öğrenmeler ve davranışlar kazandırılır.
Sanat Terapisi
İnsanlar arası iletişimsel yeteneklerin geliştirilmesi için sanat terapisi oldukça faydalıdır. Terapi, kendilerini ifade etmelerini kolaylaştırdığı için danışanların etrafındakilerle daha kolay iletişim kurmasını sağlar. Davranışları yönetmek, özgüveni geliştirmek ve endişeden kaynaklı herhangi negatif etkiden uzak durmak için de oldukça yararlıdır.
– Problem çözme, odaklanma ve dikkat becerilerini arttır
– Boş zamanları değerlendirme ve hoş zaman geçirmelerine olanak sağlar
– Tüm yaşam süreçlerini etkileyebilecek bir farkındalığa sahip olurlar
– Yaşamlarındaki stresörleri tanıması ve onlarla baş etme becerilerini keşfedeler
– Yaratıcı eylem sürecinde korku ve kaygılarını ifade edebilirler, böylelikle katarsis/ duygusal boşalım gerçekleşir
– korku ve kaygıların ifade edilmede zorlanırken, sanat onlara daha az kaygı uyandıran ifade yolu sunar
– Sanat ürünü terapi süreci boyunca farklı zamanlardaki psişik gerileme ya da ilerlemeye eşlik eder
– İçe atılmış olan derin ve acı veren duygularının, tasarladıkları bir sanat ürünüyle sembol olarak dışavurumunu sağlar
– Sanat ürünleri organik problemlerin tanılanmasında ve motor becerilerin açığa çıkartılmasında kullanılabilir
– Sanat terapisi bilinçdışı duyguların bilince getirilmesini sağlar (rüya sembolü gibi)
– Yaratım süreci kişilerin kaygı ve problemleri üzerinde kontrol kazanmalarında etkilidir. Örneğin en büyük korkularını sanat ürününe dönüştürerek onlar üzerinde kontrol sağlar ve kendilerini daha iyi hissederler
– Araştırmalar göstermektedir ki yaratıcı çalışmalarla meşgul olmak, kişilerin daha hızlı iyileşmelerine ve hastalıkları ile baş etmelerine yardımcı olur. Bu iyileşme onların sonraki hayatı boyunca etkisini sürdürmektedir
– Sanatsal meşguliyetler, insanlara öğrenmek, gelişmek ve çabalamak için bir neden yani amaç sağlar
Resim Analizi
Resim, danışanın iç dünyasının ifade biçimi ve zihinsel yapısının yansıması olarak kabul edilebilir. Danışanın çizdiği resimler analiz edilerek, danışan hakkında ayrıntılı bilgiye sahip olunur. Resim analizi, terapiste çocuk-ergenin içsel çatışmalarını, zorlantılarını ve bunlarla baş etme girişimleri hakkında önemli ipuçları edinmemize imkân sağlamaktadır.
Ebeveyn Danışmanlığı
Ebeveyn danışmanlığı, ebeveyn olmaya hazırlanan ya da halihazırda anne/baba olan kişilerin çocuklarıyla daha etkin ilişki kurmasını sağlamak için hizmet veren bir ruh sağlığı alanıdır. Ebeveyn danışmanlığı sayesinde anneler ve babalar çocuklara nasıl yaklaşması gerektiğini anlamış olur ve çocuklarıyla daha sağlıklı ilişki kurar.
Ebeveyn danışmanlığı hizmeti alan anne babalar, çocuklarını disipline etmede daha az zorluk çeker ve onların psikolojik olarak sağlıklı bireyler olmasını sağlar. Ebeveyn danışmanlığı ile topluma daha bilinçli anne babalar ve ruh sağlığı açısından daha sağlıklı çocuklar kazandırılmış olur.
Öğrenci Koçluğu
Öğrencilerin yeteneklerini erken yaşta ortaya çıkarabilir, gerçek anlamda başarılı olacakları yolda yatkınlıklarını kendilerinin keşfetmesini sağlayabilirsiniz. Öğrencilerimizin gelişim süreçlerinde onlara destek olmak hayati önem taşıyor.
Öğrenci koçu, öğrencilerin konsantre olmasına, hedefe doğru biçimde yönlenmesine, zihinsel olarak rahatlamasına ve her türlü sınavlara hazırlanmasına yardımcı olur. Sınavlara hazırlanan veya başarı oranlarını yükseltmeyi düşünen öğrencilerin uzun bir süre isteyen çalışmalarda karşılaştığı en büyük sorun iç disiplin, motivasyon ve özgüven eksikliğidir.
Öğrenci Koçluğu sisteminde motivasyon, iç disiplin ve özgüven en yüksek düzeye çıkartılarak öğrenciye kendi mükemmelliğine nasıl ulaşacağına dair net ve etkili yollar gösterilmektedir.
Öğrenci koçları; bireylere başarıya ulaşmasını sağlayan pratik yaklaşımları sunar. Kısa sürede istenilen mükemmel sonuçlar elde edilir. Bireyleri, hedefleri için gerekli kaynaklara yönlendirir.
Öğrenciler, Koçları yardımıyla şu anki durumlarının geleceklerini nasıl etkileyeceğinin farkına varacaklardır. Bu sayede dışarıdan herhangi bir zorlama olmadan kendilerine güzel bir gelecek hazırlamak için performanslarını sürekli arttırma çabasında olacaklardır.
Ebeveyn danışmanlığı hizmeti alan anne babalar, çocuklarını disipline etmede daha az zorluk çeker ve onların psikolojik olarak sağlıklı bireyler olmasını sağlar. Ebeveyn danışmanlığı ile topluma daha bilinçli anne babalar ve ruh sağlığı açısından daha sağlıklı çocuklar kazandırılmış olur.
Ya da İletişim Sayfamızdan Formu Doldurun Biz Sizi Arayalım.